Pages

Subscribe

29 Kasım 2010 Pazartesi

edebiyat yalnızlık işidir, diye okumuştum bir yerde. melankolikken yazılır en güzel yazılar diyordu. gün geçtikçe daha çok hak veriyorum. ve bakıyorum da, ne çok yalnızmışız.

hayatım boyunca yalnız kalabilirim. ya da ölebilirim. bir yerden sonra yalnız omak, yalnız kalmak insanın canını yakmıyormuş. tecrübe yaşla doğru orantılıymş. neymiş efendim çiçekler sulanmalıymış da, her gün 2 litre su içilmeliymiş. çok çalışan çok kazanırmış ama aza kanaat etmeyen çoğu bulamazmış. en büyük aşklar nefretle başlarmış. şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlarmış.
gökten üç elma düşmüş.
üçü de birbirinden çürükmüş.

- artık masallar bildiğimiz gibi bitmiyor, ya dünya değişiyor ya da büyüyoruz. belki de büyürken değişiyoruz.

21 Kasım 2010 Pazar

tanrım beni kutsasın.

aslında her ne kadar kendisine kızgın ve kırgın olsam da inandığım bir "tanrım" var. siz tanımazsınız. ben ve o birbirimizi inkar etme ve görmezlikten gelme konusunda diretiyoruz.
hayat çok sıkıcı. bir de üstüne, çözmeniz gereken tonlarca test, girmeniz gereken YGS ve LYS zımbırtıları varsa oldukça bunaltıcı.

ama ben tanrı olsam her şey daha eğlenceli olurdu. en azından mor ve kızıl ötesi renkleri de görebilirdik mesela ya da indüksiyon akımı gibi abidik konularla uğraşmaktan daha önemli işlerimizin olduğunun erken yaşta farkına varabilirdik.

9 Kasım 2010 Salı

bu yazının yazılış amacı yok bence.

BAZI İNSANLARDAN GERÇEKTEN NEFRET EDİYORUM. ölsünler istiyorum. sınavda istedikleri yeri kazanamasınlar istiyorum. başlarına kötü şeyler gelsin istiyorum.
tam buluşma mekanına gelmişken bir araba üstlerine su sıçratsın mesela. ayakkabısının topuğu kırılsın ne bileyim. camdan düşsün, otobüsü devrilsin falan.
okuduğum okuldan çok sıkıldım. neyseki 3-4 ay sonra pek bir kimsenin yüzünü görmeyeceğim. andaçta kimseye yazı yazdırmak istemiyorum. kimse de bana yazmasın. doğumgünleri ve evnai çeşit günlerde hediye almaktan ve vermekten hoşlanmıyorum. kendi takılarımı kendim yapsam daha da severek takarım.
bugün sınıftan bir kızın gözünü çıkarma girişiminde bulundum. evet, oturdum plan yaptım. salak kız ciyaklamasa yarın o göz sağlam olmayabilirdi. vikvik.
manalı sözleri olan şarkılar istiyorum. matematik sınavından 60-70 arası bir şey almak istiyorum. hep depresif takılayım ama hiç depresif olmayayım istiyorum. beklediğim otobüs beklemeden gelsin istiyorum. okul müdürü biraz insaflı olsun istiyorum.
kimse benle muhatap olmasın, LYS'de TM'de ilk 1000'e gireyim istiyorum.
uyumak istiyorum.
gözlerimi kapatayım açayım 10 ay sonrasına gidelim istiyorum.
çok şey istiyorum. istemek de parayla değil ya.

5 Kasım 2010 Cuma

ne olmak istemiyorum-1

YGS tarihi belli oldu: 27 mart. çok heyecanlı aslında ama ben rahat bir insanım, pek bilmezsiniz. kıyamet kopsa "gençler bi sakin yaea daha kavemi bitiremedim" derim- der miyim- vallaha derim. sınava girerim, sınav bana girer, "bu daha ikinci sınav yaea önümüzdeki sınavlara bakalım" derim. kaderci biri de değilimdir ama neyse ya işte. yükselenim de oğlakmış benim yani 30 yaşından sonra burcumun özelliklerini gösterecemişim-ölünce neredeyse çüş. neyse konumuz bunlar değil.

en sonunda içimi sıkıştırıp presledikten sonra sıkıntıyla yemeden kesilmekten ziyade kendimi daha da yemeye vermeme neden olan şeyin kaynağını buldum ve imha ettim. benden doktor olmaz. konumuzla alakası yok dediğim 1. paragraf aslında konumuzla ilgiliymiş beynimin sistematiğini seveyim. daha lisedeyken böylesine önemli bir sınavım olmasına rağmen azcıcık ders çalışan ben, o çok beklediği caanım üniversite yıllarında da ders çalışmam, fazla da sıkıntıya gelemem; biliyorum. zaten tıp 7 yıl oha. bi de bunun dersanesi var falan. bi de sınıfta kalsam, yok artık deve. TUS'u var bunun yurtdışısı var bunun... ömrümün baharında ayda 15-20.000 TL fazla kazanacağım diye(!!) yıllarımı heba edemem. zaten tıp okusam ya psikiyatr olurum ya jinekolog. psikolojiyle dışarıdan da ilgilenebilirim, diyorum. çocuk doğurtmayla ilgilenmesem de olur ıyk.
sevgili tıp, bu aşk fazla sana, üzgünüm.

ne olmak istediğime gelince... aslında hiçbir şey olmasam da pasta dükkanım olsa ne süper olur. ama türkiyede işler süper olabilitesine göre işlemiyor biliyoruz ki. mimar olacam ben. hem puanı da iyi. cetveldir, renkli kalemlerdir tam benlik. oh rahatlarım valla.

KİMYADAN NEFFFFRET EDİYORUM. bu seneden de nefret ediyorum. liseden de nefret ediyorum.
hayatımın bugününden ve önceki kısmından da nefret ediyorum.